28 Ocak 2012 Cumartesi

Under_water


İçime döndüm. İçime sordum. "Ne yapıyorum ben?" dedim, hiç ses etmedi. Küsmüştü bana belli ki, gözlerini kaçırdı sürekli. Bakmadı bana. Eskiden de böyle yapardı, küsünce çevirirdi kafasını, bakmazdı.

Bekledim. Sessizce bekledim. Ne kadar istediğimi anlayana dek, gerçekten istediğime ikna olana dek bekledim. Sabredecektim. O bunu hak ediyordu. Ben bunu hak ediyordum.

...

Başını kaldırdı yavaşça. Suratıma baktı önce, sonra saçlarıma, en son gözlerime. Elimi tuttu nihayet, "Dön artık." dedi.

Heyecanlandım, panik oldum ilk an. Sonra bir baktım her şey tanıdık, her şey bıraktığım gibi. Her şey ne kadar ben gibi... Burası ne kadar da güvenli...

Unutmuşum. İçimin vazgeçilmezliğini unutmuşum. Kendi sessizliğimden kaçarken gürültülü kalabalıklara doğru, bilememişim kimsenin yerimi dolduramayacağını. Ben kendimden kaçarken kimse yanaşmayacağı gibi yanıma, olanlar da uzaklaşacaktı zamanla. Kendini bilmeyeni kim bilmek isterdi ki? Kendini sevmeye cesareti olmayanı sevmekten kim korkmazdı ki?

Döndüm artık içime. Kimseyi beklemiyorum gelsin diye. Burayı bilen bilir. Nerede olduğumu bilen bilir ve varsa niyeti gelir beni bulur, yanıma oturur.

Photo by Elena Kalis

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder